Kangal

Eski devirlerdeki ismi "Arangas"yada "Aranga"'dır.Kangal, ilk çağlardan beri yerleşimin varolduğu bir bölgedir. “Karaseki Bölgesi”nde, Akçakale Köyü'nde, “Hitit Şehri” kalıntıları ve iskânları tespit edilmiştir. İlk çağlara ait birçok bulgu, çeşitli müzelerde sergilenmektedir: Havuz beldesi, Karaseki bölgesinde bulunan, Geç Hitit dönemine ait “Kapı Aslanı” heykeli Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesinde; Yarhisar Höyüğü'nde bulunan, yine Hitit dönemine ait, üzeri hiyeroglif yazılı altın mühür yüzük, Sivas Müzeler Müdürlüğü'nde sergilenmektedir.
1071 Malazgirt Savaşı'ndan sonra Türk hakimiyetine giren Kangal, Selçuklu Devleti ve Danişmend Devleti egemenliklerini görmüştür. 1413'te I. Bayezid devrinde Osmanlı hakimiyetine girmiştir.
Kangal, 1302 Tarihli Sivas Salnamesi'nde “kaza” olarak geçer. 1902'de ilçe olmuştur; ilk kaymakam olarak eski Sivas valilerinden Muammer Bey atanmıştır. Kangal'ın adının duyulması ve gelişmesine Kangal Ağaları büyük katkıda bulunmuşlardır.
Milli Mücadele döneminde, bazı kaynaklarda geçen adı ile “Ulviye Kadın Cemiyeti”nin bir şubesi de Kangal'da açılmıştır. Sivas Kongresi sırasında çıkarılan, Milli Mücadele'nin ilk resmi yayını “İrade-i Milliye Gazetesi”nde yayınlanan bir nizamnâme ile kurulan ve Anadolu'nun birçok kentinde faaliyet gösteren “Anadolu Kadınları Müdafa-i Vatan Cemiyetleri”nin ilk şubelerinden biri Kangal'da açılmış, Milli Mücadele'ye cephe gerisinde çok önemli hizmetlerde bulunmuştur.
Ayrıca Kangal ilçesini dünyaca ünlü yapan özelliği de Kangal Köpekleri' dir. Bu yazıya tıklayarak Kangal Köpekleri hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz...